REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

Bandırma Demokrasi Platformu Bileşenleri, Kentimiz kamuoyunu uzun zamandır rahatsız eden Çelebi Limanı‘ndan yükleme ve boşaltmadan kaynaklanan canlı hayvan ve toz konusunda sessiz kalmadı.

” Turizm Kenti Bandırma’da rezalet, NEFES ALMAK İSTİYORUZ “ sloganıyla Çelebi Limanı önünde pankart açarak basın açıklaması yaptı.

Basın açıklamasına; CHP Bandırna İlçe Başkanı Mehmet Atak, Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Bandırma Belediye Meclis Üyesi Fatma Sibel Salı Karabacakoğlu, Kent Konseyi Başkanı Serdar Polat, GÜMÇED Bandırma Şube Başkanı Gültekin Mutlu, çeşitli STK temsilcileri ve Platform üyeleri destek verdi.

GÖZLER, KOKU VE TOZDAN EN ÇOK ETKİLENEN 3 MAHALLENİN MUHTARLARINI ARADI…

Protestoya konu olan koku ve tozdan en çok etkilenen bu yüzden kapı-pencere açamadıklarını her defasında sosyal medya platformlarında dile getiren PAŞABAYIR, PAŞAKENT ve PAŞAKONAK mahallelerinin muhtarlarının destek vermemeleri dikkatleri çekti.

Oysa ki; toplanma yeri olarak 3 mahallenin ortak merkezi olan bir noktanın seçilerek, öncesinde mahallede bilgilendirme yapılmasına rağmen  Muhtar ve azaları, mahalle sakinleri ile birlikte yoğun bir katılımla destek verilmesi durumunda konunun muhatabına da en azından anlamlı bir mesaj gitmesine sebep olacaktı.

Bandırma Demokrasi Platformu dönem sözcüsü Recep Gökdeniz yaptığı basın açıklamasında;

“Bugün Bandırma kamuoyuna, Bandırma halkına seslenmek için toplanmadık. Bugün, Bandırma halkının sesi olmak için toplandık.
Kentimizde, önü alınmayan sanayileşme ile artan ticari faaliyetler, biz Bandırma halkını yok sayarak sürdürülüyor. Halk sağlığının yerine, şirketlerin karları, kasalarını doldurdukları paralar konuluyor.
Pek çok kamu işletmesinde olduğu gibi, halkın kamusal varlıkları zarar ettirilerek, gerekli donanımdan yoksun bırakılarak, özelleştirme furyası ile sermayeye yok pahasına peşkeş çekilen yerlerden biridir Bandırma limanı, 2010 yılında 36 yıllığına Çelebi Bandırma Uluslararası Limanı İşletmesine devredildi. Yani 2010 yılında, bizim olan limanımız, Çelebi’nin insafına terkedildi. Limanın özelleştirilmesiyle, limanda yürütülen faaliyetlerin denetimi yapılamaz duruma getirildi.
Çelebi şirketi, karlarına kar katarken, biz Bandırma halkına, angus kokusu, kömür tozu reva görüldü. Şirketin açık döküm istifleme yaptığı günlerde, havaya karışan tozlar nedeniyle camımızı dahi açamaz hale geldik. Bu bir çevre kirliliği ve halk sağlığı sorununa dönüşmüştür. Açıkta ilkel bir şekilde yapılan yüklemeden kaynaklı kömür, hububat ve benzeri ürünlerin tozu, rüzgarın da etkisiyle tüm kente yayılarak kansorejen pek çok partikül soluduğumuz havayı kirletiyor. Bu kirlilik başta astım olmak üzere çeşitli solunum yolu hastalıklarına ve hatta akciğer kanseri hastalığına yol açabilecek riskler barındırıyor.
Diğer yandan, Bandırma Limanı üzerinden yapılan angus sevkiyatı başkaca sorunları da beraberinde getiriyor. Mesele sadece kötü kokunun kente yayılması meselesi değildir. Biyolojik olarak eğer bir şeyin kokusunu alıyorsak, kokusunu aldığımız şeyle mikro düzeyde direkt temas ediyoruz demektir. Yani angusun kokusu dediğimiz şey, angusun mikro düyezdeki kendisidir. Sorunun vahim kısmı da burada yatmaktadır. Kentimizin ekosistemine, dünyanın farklı ülkelerinin ekosistemlerinden getirilen angusların, bizim bağışıklık sistemimize yabancı bakteri ve parazitleri taşıyabileceği gerçeği ile yüzyüzeyiz. Bu halk sağlığı açısından hafife alınır bir şey değildir. Covit-19 salgını ve pandemi döneminde yaşadıklarımız unutulmamalıdır.
Çelebi şirketini uyarıyoruz;
Angus sevkiyatından vazgeçin!
İlkel açık döküm sevkiyatından vazgeçin!
Bandırma halkının sağlığı ile oynamanıza izin vermeyeceğiz!
Başta yerel idarenin sorumlusu olan Kaymakamlığı ve ilçe sağlık kurulunu acilen göreve çağırıyoruz. Halk sağlığını riske atan bu durumu ortadan kaldırın.
Kentimiz sermayenin endüstriyel faaliyetleri yüzünden onlarca sorunla boğuşmaktadır.
Bir yanda Bagfaş, havamızı, denizimizi ve toprağımızı yıllardır zehirlemekte, bir yanda adına festival düzenlediğimiz Kuş Gölü’müz sanayi atıkları yüzünden can çekişiyor. Diğer yandan tarım arazileri üzerinde OSB ler kurularak ekosistemimiz talan ediliyor.
Kentimizin havasına, suyuna, denizine, gölüne, toprağına yapılan bu kırıma dur diyoruz.” ifadelerini kullandı.