REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

Bandırma’nın düşman işgalinden kurtuluşunun 101. yıldönümü bir dizi etkinlik ve törenlerle coşkuyla kutlandı.

Cumhuriyet Meydanı’nda, Atatürk Anıtı’na çelenklerin konulmasıyla başlayan törenler, Cumhuriyet Caddesinde; günün anlam ve önemi ile ilgili konuşmalar ve şiirlerin okunması, halk oyunlarının gösterileri, askeri birlikler, okullar, sivil toplum kuruluşları ile İlçedeki resmi-özel kurum ve kuruluşları araçlarının katıldığı  resmi geçit töreni ardından Ayyıldıztepe’deki Son Kurşun Anıtı’nda devam edildi.

Son Kurşun Anıtı’na çelenk konulmasının ardından Şehit ve Gazilerin ruhlarına Kur’an-ı Kerim ve duaların okunması ile tören son buldu.

Törenlere; İlçe Kaymakamı Engin Aksakal, Belediye Başkanı Tolga Tosun, Balıkesir Milletvekilleri Ensar Aytekin, Serkan Sarı, Turhan Çömez, Ali Taylan Öztaylan, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkan vekili M.Birol Şahin, 6.Jet Hava Üst Komutanı Lenevt Eğren, Onyedieylül Üniversitesi Rektör Yardımcısı Alpaslan Serel, il-ilçe protokolü ile Gaziler ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Belediye Başkanı Tolga Tosun, günün anlam ve önemini belirten konuşmasında;

” Bugün! 17 Eylül…

Bugün bizlerin, Bandırma’lıların onurlandığı, kıvanç duyduğu, gururlandığı bir gün…

Değerli Bandırmalılar; Vatan topraklarının dört yanında yaşanan işgaller, uzun yıllar boyunca süren savaşlar sonunda yorgun düşmüş bir millet, yoksulluk ve çaresizlik kıskacında umutların kırıldığı karanlık, acı ve zorlu günler… 2 Temmuz 1920 tarihi Bandırma’yı da acı ve zorlu günlerle baş başa bıraktı. Bandırma’mız, o acı ve karanlık işgal günlerinin inanılmaz sıkıntılarını, Anadolu’nun tüm kent ve kasabaları kadar ve hatta belki de onlardan çok daha yoğun bir şekilde yaşadı.Bandırma’lı kendi topraklarında, kendi evinde esir olarak yaşamanın, zulüm ve işkence görmenin acısını derinden hissetti.

Bandırma yaşadığı işgalin ilk günlerinden itibaren düşman kuvvetleri için stratejik önemini korumuş ve ulusal bağımsızlığımızı kazanmak adına sürdürdüğümüz Kurtuluş Savaşımızın sonunda da işgalci güçlerin en son terk ettiği mevzi olmuştur. Bandırma işgal yıllarının acılarını ve sancılarını derinden yaşayan şehirlerden birisidir. Bağımsızlığımıza, özgürlüğümüze, toprak bütünlüğümüze yapılan bu işgalden bir an evvel kurtulmak, karanlık günlerden aydınlığa çıkmak gerekiyordu. İşgalci güçler masa başında ülkemizi parsel parsel bölüşürken unuttukları bir şey vardı; zorlukların ve hatta imkânsızlıkların bizim için hiçbir anlamı olmayacağını düşünemediler. İşgallerle birlikte vatan toprağında varoluş mücadelesi veren milletimizin yaşadığı günler çok zor ve çok acıydı. Zor ve acı olsa da tüm güçlüklerin karşısında; yok edilmek istenen bir ulusun destanlaşan, yok olmamaya, inadına direnen bir inancı ve azmi vardı. Vatan toprağı ve tam bağımsız bir Türkiye için ayağa kalkan Türk Milleti, bir çift mavi gözün ışığında büyük bir kurtuluş mücadelesine başladı. Sırasıyla İnönü’de, Dumlupınar’da, Sakarya’da destanlar yazıldı. Ebedi başkomutan Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün emriyle başlayan Büyük Taarruz’la zafere ulaştık. 17 Eylül sabahı kurtuluş güneşi Bandırma’da doğdu.

Mustafa Kemal Paşa önderliğinde başlayan milli mücadele hareketi sayesinde, işgallere karşı verilen mücadele topyekûn bir ölüm kalım savaşına dönüşmüş, Türk Milleti varını yoğunu ortaya koyarak bağımsız yaşama aşkını tüm dünyaya haykırmıştır. Ulusal kurtuluş mücadelemiz Ayyıldız Tepe’de sıkılan son kurşun ile taçlandırılmış, vatan topraklarımız özgürlüğüne kavuşmuştur.

Kıymetli Hemşehrilerim;

Geçmişe dönüp baktığımızda bütün bu acılar keşke hiç yaşanmasaydı diyoruz. Çünkü biliyoruz ki; dünya ancak barış ve kardeşlikle yaşanır bir hale gelebilecektir.Bugün farklı dilleri konuşan, farklı dinlere inanan pek çok insan, savaştan ve kaostan beslenen zihinlere inat barış, özgürlük ve kardeşlik adına el ele tutuşuyor.

Bugünlere dünün acılarından dersler çıkararak geldik…

Ve bugün varlığımızı da, geçmişte bu uğurda vatanı için, özgürlüğü için canlarını, kanlarını verenlere borçlu olduğumuzu da biliyoruz.

Yeniden doğuşumuzun simgesel tarihi, kurtuluş bayramımız 17 Eylül, tüm zorluklara rağmen vatanın bir karış toprağından bile vazgeçmeyeceğimizin kanıtıdır. 17 Eylül kadim tarihe sahip kentimiz Bandırma’yı işgalin kasvetine boğan kara bulutların, toprağımıza, lokmamıza göz koyanların büyük dersler alarak arkalarına dahi bakmadan çekip gittikleri gündür. 17 Eylül göz bebeğimiz Bandırma’nın doğum günüdür. Bu yüzdendir ki her 17 Eylül’de göğsümüz kabarır, yüreklerimiz ayrı bir heyecanla çarpar, gözlerimiz yaşarır.

Aziz Kahramanlarımız; kanlarınızla kazandırdığınız ve bizlere bıraktığınız bu emanetlere nesiller boyu sahip çıkacağız. Adı özgürlük olan, adı vatan olan bu emanetler bizler için her şeyden daha kutsaldır. Sizlerin kanları ve canları bizler için kutsaldır. Ve bizlere düşen görev sizlerin bu vatan, bu topraklar için gösterdiğiniz inanılmaz özveriye layık olmaktır.

Bu kutlu gün vesilesiyle; başta Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, Yarbay Vecihi Bey’i Binbaşı Süleyman Bey’i ve geçmişten bugüne kadar vatan toprağı için canını veren tüm şehitlerimizi rahmetle, minnetle ve sevgiyle anıyorum.

Kuruluşun ve Kurtuluşun Şehri Bandırmamızın Düşman İşgalinden Kurtuluşunun 101. Yılı Kutlu Olsun! ” dedi.

GECENİN FİNALİ KIRAÇ KONSERİ…

100. yıl kutlamaları,  gecenin finalinde; On binlerce vatandaşın izlediği, KIRAÇ KONSERİ ile noktayı koydu.